ŞEHİT ŞOREŞ HAKKARİ (ORHAN CANER)
Kod Adı: ŞOREŞ HAKKARİ
Adı SoyAdı: Orhan Caner
Doğum Tarihi ve Yeri: 09.09.1975 / HAKKARİ
Anne Adı: Hayat
Baba Adı: Ahmet
Şehadet yeri ve Tarihi: 16 Ağustos 2008 - Hatay merkez özel
harekat binasında şehit...
İntikam Yeminimiz Şehitlere Sözümüzdür.
Şoreş (Orhan Caner) Yoldaş 09.09.1975 tarihinde Hakkari'de doğmuştur. Yurtsever bir ailede yetişen Şoreş Arkadaş küçük yaşlarda Kürt halkının yaşadığı baskı ve zulmü görerek özgürlük mücadelesine karşı sempati duymaya başlar. Okul okuduğu yıllarda bir yandan da halk serhıldanlarına katılan Şoreş arkadaş giderek örgütlenmeye başlar ve 1994 yılında Hakkari'de milis faaliyetleri yürütmeye başlar. 1993-2002 yılları arasında tekstil alanında çalışırken sistemi daha fazla tanıyan Şoreş arkadaş 2002 yılının Ağustos ayında PKK saflarına katılır.
HPG'de yürüttüğü çeşitli görevlerin ardından 2007 yılında daha büyük eylem iddiası ile saflarımıza katılan Şoreş arkadaş, çalışmalarımızda sürekli öncü rolü üstlenmiş, düşmana karşı büyük eylemlerin geliştirilmesi konusunda her zaman ısrarcı olarak mücadele çizgimizin esas koruyucularından biri haline gelmiştir.
Şoreş Arkadaş yürüttüğü birçok örgütsel çalışmanın ardından 2008 yılında eylem sahasına geçme hazırlığı içerisine girmiştir. Bu temelde 11 Ağusto 2008 tarihinde Türk ordu güçleri ile girilen bir çatışmada örgütümüzün direniş bayrağını yükseltmiş, düşmana kayıp verdirirken şehadet mertebesine ulaşmıştır.
Şoreş arkadaş yaşam ve eylem çizgisiyle mücadelemizin teminatıdır. Onun gittiği yoldan gitmek TAK savaşçıları olarak bizlerin şeref sözüdür.
Bijî Serok Apo
Bijî Serxwebun û Azadî
Bijî TAK
Teyrêbazên Azadîya Kurdistan(TAK)
---------------------------------------------------------------------------------------------
GECE YOLCULARIN YOLLARINI AYDINLATAN YOLDAŞ
Sorarlarsa seni
Söyle ne diyeyim
Kayıpmı uzakmı
Yoksa yüreğimi söküp göstersemmi?
Anlarlarmı kim olduğunu
Yoldaşlığımızı anlarlarmı?
İki canın bir olduğunu
İki bedenin bir can olabileceğine inanırlarmı?
İnsanlığın manevi değerlerine, güzeliklere, özgürlüklere karşı dayatılan köleliğe, baskıya, onursuzluğa boyun eğmiyerek dayatılan anlamsızlığı kabul etmeyen, bir çok özgürlük savaşçısı özgürlük tarihinin gelişiminin özü, gerçekliğin temel dinamiği olmuşlardır.
Bugün hala özgürlükten, onurdan, insanlıktan söz etme gücü gösterebiliyorsak bu özgürlük amaçları uğruna kanlarıyla değer yaratan, özgürlük şehitlerinin yarattığı değerlerdendir.
İşte bu değerlerden biride Şoreş arkadaştır. Her ne kadar zamansız olsada buluşmamız ve zamansız olsada gidişi onu kendimde yaşatmayı ve yaratmayı asla zamana bırakmamışımdır. Yaşamımın bir yönü olarak her zaman bende yarattığı etkileri benliğimde yer alarak dile gelinmiyecek bir hal alır. Her ne kadar bildiğim sözcükler seni anlatmaya yetmesede, kalemim titresede, seni yazmak, seni yaşamak ve seninle buluşmak anlamına gelir.
Merhaba mı? Diyeyim . Elvedamı? Bilmiyorum, ayıramıyorum sanırım ikisini beraber kullanmak zorundayım. Biliyormusun yol arkadaşım insanın söylemek yada yazmak istediği o kadar çok şey varki, ama insanın kendi yaşadıkları oldumu söylemek yazmak o kadar zorki ne sığdıracak sözcük bulabiliyorum, nede gücüm yetiyor. Doğa yada diğer kanunlarda onlarca defter doldurabilirim ama hiç bir yazıda hiç bir sözcük seçiminde bu kadar takılmadım, zorlanmadım , boğazım bu denli kuruyup düğümlenmedi. Merhaba elveda sözcüğü bile yaşarken bense belkide yıllar sonra buluşma ihtimali için yada o güne dek sana olan hislerimin yüzde birisini yazacağım,çünkü yaşadığımız tarifsizdir .
Bilmemki seni nasıl anlatmalı, en ince ayrıntısına dek yaşamsallığının en saf ve sade ifadesi olan gülüşlerine haksızlık etmeden nasıl anlatmalı ? yada son saniyelerine kadar kendinde yarattığın fedai duruşunu nasıl yazmalı? Destansı yaşamın anlatımlarla yarım ve anlamsız kalıyor. Bundandırki herzaman seni kendimde yaratma ve yaşatma isteğim.
Keşkelerle ertelediğim bu yaşamımı anlamlandıran ilk arkadaşlardan biri Şoreş arkadaştır. Yaşama olan bağlılığı önde gelirken, yoldaşlığınıda en üst çıtaya çıkarmayıda hedefleyip yanındakinide yaratmayıda bilirdi. İnsanda derin izler bırakan bir yoldaştı. Yaşam gerçeğinde kendisini var eden güçlü bir kişilik yapısı ve özüne denk düşen bir yapılanması vardır. Bu güzel özünü Reber Apo' nun,felsefesiyle donatma arayışı çok güçlüydü. Önderliği hissederek yaşıyordu, bu yaşam duruşunada yansıyordu.
Şoreş arkadaş adanmış bir kişilikti, yaşamı yoldaşlığı çok seviyordu. Zorlu süreçlerin anlamlı yoldaşlığını sevgisini yaşatırdı. Yani anlayacağınız tam bir eylem kişiliğiydi.
Bana gülüşüne benzer bir ses gelirse, onu güldürmek için yüzlerce fıkra anlatırım. Yanımda esen bir rüzgarın gelip yüzüne değeceğini bilirsem selamımı, hasretimi katarım gözlerine benzer iki yıldız seçeceğim, ateşin içine dalıp hayalini kuracağım, seni nergiz çiceğinin güzelliğinde, menekşenin boyun bükmüşlüğünde, kardelenin direngenliğinde ararım seni içinde arayacak uzakta izleyeceğim. Dün, bugün ve yarının da benim için anlam taşıyan şeyler var. Onlarıda sana yazmak isterim. Nergisleri , Menekşeleri, Kardelenleri, Gülleri, seni bana getirecek , beni sana getirecek buluşma hayalini, ateşi, voltayı, suskun savaşçılığı, yanlızlığı, yağmuru, maviyi, martı sesini, kelebekleri, şiiri, müziği, yazı yazmayı, ağlamayı çocukların gülüşünü ve birde güneşin doğuşunu batışını seviyorum. Hepsinin içine seni nakş ettim. Gülüşünü,gözlerini işledim. Bir bir tüm saydıklarımdan yaşadıkça vaz geçmeyeceğim onları seviyorum çünkü yoldaşlığını seviyorum.
O muhteşem yarınımızın umudunu, sevdasını, sınırsızlığını, acısız, özlemsiz günlerimizin ihtimalini kurarken, seni kaybetmenin acısını zorluğunu katamamıştık bu ihtimallerimize. İşte bundandırki halen kabullenmiyorum bu zamansız gidişini..!
MÜCADELE ARKADAŞI